İş Bankası Türkiye Tenis Federasyonu’nun ana sponsoru oldu. Bu iş birliği sadece bir sponsorluğun ötesinde; tenisin ülkenin geneline yayılması için başlatılmış bütünlüklü bir dönüşüm programı.
İmkanları sınırlı, desteğe daha fazla ihtiyaç duyan bölgeler başta olmak üzere tenisin yaygınlaştırılması, daha fazla çocuğun tenisle buluşması ve tenis alanında yetenekli çocuklara ulaşılması amacıyla uzun vadede Türkiye’nin spor kültürüne dokunan kocaman bir paket.
Partnerlik kapsamında plan basit ama etkisi büyük:
Kısacası “Tenisi sadece izleyen değil, oynayan bir ülke nasıl olur?” sorusuna cevap arayan bir yol haritası.
Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, sponsorluğun basın toplantısında, “Eğer büyük hayaller için yola çıkıyorsanız güç birliğinin başarıya ulaşmanın anahtarı olduğuna inanan bir kurumuz. Bilim Kuşağı Atölyeleri gibi birçok projede iş birliğinin ne kadar önemli olduğunu çok yakından gözlemleme fırsatı bulduk. Bu konuda sadece Tenis Federasyonumuza değil, Gençlik ve Spor Bakanlığımız ile Milli Eğitim Bakanlığımıza da teşekkür ediyorum” dedi.
Aran’ın altını çizdiği şey net: Bir çocuk şampiyon olursa, o başarı kartopu gibi büyüyebilir. Türkiye’nin dört bir yanında yeni hikâyeler doğabilir.
'Haydi Tenise' projesi – Okullara malzeme gönderimi
Antrenör gelişim programı – Öğretmenlerden performans antrenörlerine kadar kapsamlı bir eğitim
Türkiye İş Bankası Türkiye Tenis Ligi – Yeni bir rekabet ekosistemi
Aran, konuşmasında Türkiye Satranç Federasyonu ile yürütülen 20 yıllık iş birliğine de teşekkür etti.
40 bin okulda satranç sınıfı açılmış, dünya şampiyonları yetişmiş bir projenin artık olgunlaştığını, 2025 sonunda sponsorluk görevini tamamlayacaklarını ama gönül bağının devam edeceğini vurguladı.
“Bir sporu geniş kitleye yayma” konusundaki ısrarın satranç deneyiminden sonra tenisle yeni bir alana taşındığı söylenebilir.
2025’te depremden etkilenen 11 ilde pilot uygulama yapıldı ve binlerce çocuk ilk kez raketle tanıştı. Bu proje sadece malzeme dağıtımı değil; öğretmen eğitimi, sosyal etki ölçümü ve sürdürülebilir bir spor alışkanlığı yaratmayı amaçlıyor.
2026’da İş Bankası desteğiyle, yeni bir 11 il daha projeye dahil edilecek, 1.100 öğrenciye tenis malzemesi ulaşacak, okullar tenisle düzenli olarak temas edecek.
Raketle tanışmanın yanı sıra başarının yolu iyi antrenörlerden geçiyor. Yeni Antrenör Gelişim Programı tam da bu nedenle tasarlandı. Bu program: Beden eğitimi öğretmenlerinden performans antrenörlerine kadar her seviyeyi kapsıyor, ulusal–uluslararası uzmanları bir araya getiriyor ve resmi TTF sertifikası sunuyor Sürekli ve güncel bir eğitim modeli yaratıyor.
Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Şafak Müderrisgil, yeniden yapılandırılan lig sisteminin iş birliğinin en kritik unsurlarından biri olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Türkiye Tenis Ligi’nin yıllardır ihtiyaç duyduğu dönüşümü hayata geçiriyoruz. 18 Yaş Altı Takımlar Şampiyonası ve mevcut lig yapısının arasındaki boşluğu dolduran ‘Gelişim Ligi’ ile 12–14 yaş sporcularımızın erken yaşta takım rekabetine dahil olmasını sağlayacağız.”
Mevcut sistemde olanlar:
18 Yaş Altı Takımlar Şampiyonası (13–18 yaş)
14 yaş üstü Türkiye Tenis Ligi
Ama 12–14 yaş için ortada kritik bir boşluk bulunuyordu. ‘Gelişim Ligi’ tam bu yüzden doğdu.
2026’da devreye girecek bu yeni lig:
Genç sporcuların erken yaşta takım deneyimi kazanmasını sağlayacak, kulüplerin gelişim süreçlerini standartlaştıracak, Türkiye’de rekabet seviyesini yukarı çekecek ve ulusal medyanın ilgisini çekebilecek dinamik bir lig yapısı oluşturacak.
Kortun çizgileri bu defa daha geniş bir haritaya yayılıyor; sporun dokunduğu alan büyüyor, erişim yolları çeşitleniyor.