Bu yıl 47’ncisi düzenlenen İstanbul Maratonu, yine binlerce koşucunun enerjisiyle iki kıtayı birbirine bağladı. Dünyada Asya’dan Avrupa’ya koşulan tek maraton olma özelliğiyle öne çıkan organizasyona, 41 bini aşkın kişi kayıt yaptırdı.
Start, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün Anadolu Yakası girişinde verildi. Sabahın erken saatlerinde başlayan koşuda hem profesyonel atletler hem de sporu yaşamının bir parçası haline getirmiş binlerce katılımcı, Boğaz’ın rüzgârı eşliğinde parkura çıktı.
Dünya Atletizm Birliği’nin belirlediği kriterlere göre Avrupa’nın 'Gold Label' kategorisindeki üç maratonundan biri olan İstanbul Maratonu, bu yıl da aynı unvanı koruyarak dikkat çekti. Her geçen yıl büyüyen organizasyon, sadece sporcular için değil; kenti sokaklarında yaşamak isteyenler için de bir buluşma noktasına dönüştü.
Maratonun organizasyonunda yer alan İBB Spor İstanbul Genel Müdürü Prof. Dr. Bilge Donuk, etkinliğin sadece bir yarış olmadığını, aynı zamanda İstanbul’un ruhunu yansıtan bir şehir festivali haline geldiğini vurguladı. Donuk’a göre İstanbul Maratonu, kıtaları birleştirmesinin ötesinde, yardımseverliği teşvik eden, sporu kent yaşamının merkezine taşıyan bir marka haline geldi.
Maratonun 42K, 15,5K, Kurumsal Koşu ve Halk Koşusu olmak üzere dört farklı kategoride düzenlenmesi, her yaş ve seviyeden katılımcıya fırsat tanıdı Bu yıl 126 ülkeden sporcu İstanbul’un sokaklarında buluştu.
Cumhuriyet’in 100. yılıyla birlikte başlayan sponsorluk desteği, Türkiye İş Bankası’nın katkılarıyla bu yıl da sürdürüldü.
Maratonun sonunda dereceye giren sporcular, Sultanahmet ve Yenikapı finişlerinde büyük bir coşkuyla karşılandı veödüllerini organizasyon yetkililerinden almıştı. Türkiye Atletizm Federasyonu tarafından aynı zamanda 2025 Türkiye Maraton Şampiyonası olarak kabul edilen etkinlikte, yerli atletler ulusal ünvan için ter döktü.